Elea Okulu Hakkında
Antikçağ Yunan düşüncesinde Ksenofanes ve onu izleyenlerce geliştirilen öğreti.
Elea, İtalya’da Napoli’nin güneyinde lâtinlerin velia adını verdikleri bir kıyı kentidir. Kolophon’lu Ksenofanes, Hellen kentlerinde yetmiş yıl süren bir geziden sonra orada yerleşmiştir. Çoktanrıcılığa karşı tektanrı polemiğini orada yapmış, Homeros’la Hesiodos’a karşı çıkarak Tanrı’nın birliğini ve değişmezliğini savunmuştur. Birlik ve Değişmezlik düşünceleri üstüne kurulan Ela öğretisi, Ksenofanes’in öğrencisi Parmenides‘le gerçekleşmiştir.
Melissos, Zenon, Gorgias gibi düşünürlerin sürdürdükleri bu öğreti, antikçağ Yunan felsefesinin genel diyalektik yapısı içinde olumsuz yanı tutar; deneydışı usçuluğu, değişmezliği, saltıklığı savunur. Elea’lı Zeon’un devimi çürütmek için ileri sürdüğü çıkmazlar da ünlüdür, bunlara Zenon çıkmazları denir. Bu çıkmazlar gerçekte kolaylıkla çözümlenebilecek yanıltmacalardır. Felsefe tarihinde metafizik, Elea’lılarla başlamıştır. Elea’lılar bilginin kaynağını, duyguda ve deneyde değil, düşüncede bulurlar. Onlar için varlık bir’dir ve saltıktır, hiç değişmemiştir ve asla değişmeyecektir.
Bununla beraber kavramsal eytişimi, daha açık bir deyişle mantıksal kavramların diyalektik hareketini ilk kez ortaya atmakla Elea’lılar Hegel’in gerçek öncüleridir. Nitekim Hegel, Felsefe Tarihi Üstüne Dersler‘inde, özellikle Zenon’u ” diyalektiğin başlatıcısı ” sayar. Platon idealizminin gerçek temeli de Elea’lılardır. Ksenofanes’in, kendisi devimsiz olan tanrının sadece düşünmekle dünyayı kımıldattığı yolundaki metafizik varsayımı da Aristoteles metafiziğinin gerçek kaynağıdır. Ksenofanes, Homeros’la Hesiodos’un insanbiçimli tanrılarıyla alay ederek “ öküzlerin elleri olsaydı ve resim yapmasını bilselerdi öküz tanrılar yaparlardı. ” demekle yetinmiş ve metafiziğinin düşünsel gelişimini Parmenides’e bırakmıştır.
Parmenides’e göre sadece varlık vardır, dahası varlıkla düşünme aynı şeydir. Berkeley özdeksizciliğinin gerçek kaynağı bu varsayımda gizlidir. Parmenides’e göre var olma ve yokolma duyuların hokkabazlığıdır, duyularsa bir düşten daha gerçek değildirler. Yer değiştirme, renk değiştirme vb. gibi insanların sözünü ettikleri şeyler sadece birere ad’dırlar.
Parmenides’in bu ileri sürüşünden de adcılığın ters açıdan kökeni görünür. Parmenides’e göre varlık ülkesinde sadece şu nitelikler geçerlidir: Meydana gelmemiş, geçipgitmez, bölünmez, sürekli, devimsiz, değişmez, aynı şeyde aynı şey, kendinde, toplu, bir, bütün…