Gönül ister ki tüm evlilikler aşk üzere kurulu olsun.
Peki evlilikte aşk olmayacak mı? Tabi ki, aşık olarak evlenmek herkesin hayalidir.
Yıllardır kafamızı kurcalayan o soru aşk evliliği mi mantık evliliği mi?
Bana kalırsa aşk evliliği ancak, araştırmalara göre sorunların büyük bir bölümü aşk evliliklerinden çıkıyor.
Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğünün yaptığı araştırmalar sonucunda, boşanmaların çoğu aşık olarak ve flört ederek evlenenler.
Aşk Evliliği mi Mantık Evliliği mi?
Ancak aşktan daha önemli bir şey varsa o da kesinlikle saygıdır. Bir süre sonra aşk bitebilir evlilikler yerini saygıya bırakır.
Zaten yerini saygıya bırakmayan aşklar öfkeye ve şiddete dönüşür maalesef böyle evliliklerin daha çabuk bittiğini de görebiliyoruz. Evlilikler ömürlüktür ve kimse boşanmak için evlenmek istemez.
Aşık olarak evlenilir sonra bu yerini yavaş yavaş alışkanlığa bırakır.
Bu şekil de inişleriyle çıkışlarıyla aşktan sevgiye, tatlı bir geçiş yaparlar.
Aslına bakacak olursak Aşk evliliği mi mantık evliliği mi sorusuna verilecek cevap şudur; Aşk evliliği yapanlar bizim için iki gönül bir olunca samanlık seyran olur deyip, paraya pula bakmıyor.
Mantık evliliği yapanların ise geleceğini sağlam adımlarla, garantiye alıp para beklentisi için de oluyorlar.
Evlilik süresinde, zaman zaman farkında bile olmadan, bu duygusal gereksinimler değişir. İşte eşlerden birinin bu değişimi anlamaması yada duyarsız ve tepkisiz kalması, bir boşluk duygusunun doğmasına sebep olacaktır.
Ruhsal gereksinimleri yeterince karşılanmayan eş, kendisinin bir yerde eşinin ise başka bir yerde olduğunu düşünmekten alıkoyamayacaktır kendini.
Bazı çiftler ise, bir gün şaşılacak bir şekil de aralarında konuşacak, paylaşılacak hiçbir şey kalmadığını fark ederler.
Diğer dostlarıyla paylaşmaktan zevk aldıkları konuları eşleriyle konuşmak, onlarla tartışmak gelmez içlerinden.
Bu, başlangıçtaki döneminde ki heyecanın sağlam bir arkadaşlıkla desteklenmemiş olduğunun tam bir göstergesidir.
Aşk Kalıcı Olabilir mi?
Kadın erkek ilişkilerinde en kritik sorulan soru bu olsa gerekir. Evliliğin ilk zamanlarında romantik duygular daha baskındır. İkinci donem de ise kişilik güç çatışmaları yaşanmaya başlanılır. Eşler akıllı yada şanslıysalar üçüncü dönem olan bağlılık aşamasına geçebilirler. Evlilik de yoğun bir aşkın ve romantik duyguların devam etmesi kesinlikle iyi ilişki kurmaya bağlıdır. Bunun için aşk ne yazık ki iyi ilişkinin sebebi değil sonucudur.
Aşık olmak sihirli ve toz pembe duyguyu yaşamaktır. Bu iki ayrı bedenin, ruhun bir olması demektir. Bu duygular karşılıklı olarak beklentileri yükseltir. Erkek kadının kendisi gibi düşünceye sahip olmasını ve ona göre davranmasını beklerken, kadın da erkekten aynı şeyleri ister. Birbirine aşık eşler yara almaya başlamış bu ilişkiyi düzeltmek için birbirlerine gereken zamanı ayırmazlar, hoşgörülü olmaz yada iletişim biçimlerini düzeltmezlerse beklentileri maalesef hayal kırıklığına dönüşür. Bunu sonucunda ağır suçlayıcı, yargılayıcı, hoşgörüsüz, zorlayıcı ve bağışlanması olmayan bir takım çatışmalar yaşanır.
Aşık olan her çift, kendilerine aşkı kalıcı kılan kritik olan soruları sormalıdır. Örnek olarak ” Neden aramızda her seferinde çatışma oluyor ve bu çatışmanın arka planında ne yatıyor? ” türünden sorulması gereken sorular cevap bekleyen sorulardır. Mutlu olamayan çiftler, eşlerinde gizli kalmış farklarını anlamaya başladığında sevgi ve iyi niyetin de yardımıyla sorunlarını kolaylıkla çözebilirler.
Kadın Erkek İlişkisinde Para
Erkek görüşü, genellikle paranın bir çok sorunları çözeceği yönünde. Fakir kimseler, tüm meseleleri ekonomik gerekçelere bağlayarak yıllarını heba ederler. Zengin oldukların da ise sorunların başka şekilde de olsa devam ettiğini görürler, ama buna bir anlam veremezler. “Senin her söylediğini yapıyorum, yediğin önün de yemediğin arkanda ya, rahat batıyor bu kadına!”, erkeklerin en sık kullandığı kelimelerden birisidir.
Biz kadınlar maddi ihtiyaçlarımız karşılanmadığı zaman, duygusal ihtiyaçlarımızı daha çok fark ederiz. Duygusal ihtiyaçlarımız ise sevilmek, değer verilmek, önemsenmektir. Ancak böylece kendimizi mutlu, huzurlu ve de güven de hissederiz.
Genel olarak erkeklerin, anlamakta güçlük çektikleri konulardan birisi de, kadınların duygusal dalgalanmalarına, sakın üzülme dertlenmeye, psikolojik ihtiyaç hissetmeleridir. Doğal olarak bir kadının her zaman mutlu olmasını beklemek hiç gerçekçi ve asla mümkün değildir.
Doğamız gereği bu hislerimizi yaşamak için bir erkeğe ihtiyaç duyarız. Kendimizi güçsüz ve mutsuz hissettiğimiz de dayanacak bir omuz , kendimizi destekleyen kollar ararız. Aslına bakacak olursak mutlu olmak için alışveriş yapmamız doğru değildir. Bazen partnerimize kızıp, parasını lüzumsuz şeylere harcayarak ondan öç alırız.
Fakat genellikle anlık mutluluk ve doyun için yapılan bu alışverişler, geride satın alınan şeylerin paketleri hiç açmamış, sevgi, ilgi açlığını yapay olarak gideren kadınlar bırakır.
Uzun Süreli Bir İlişki İçin Ne Yapmalıyız?
Bu hayatta hepimizin en çok istediği ve hayalini kurduğu şeyler arasındadır “Uzun süreli ilişki.” Aşıksınız ve bu ilişkinin uzun süreli olmasını istiyorsunuz.
İşte tam da doğru yerdesiniz! Sizin için hazırladığımız bu yazıyı gelin hep birlikte inceleyelim.
Ortak ilgi alanları yaratın
Genellikle günümüzün çoğu kısmını kariyer peşinde koşmak ve gündelik sorumluluklarımızı yerine getirmekle geçiriyoruz. Bu da kişilerin ilişkilerinde ortak ilgi alanları bulmaya çalışmalarını son derece önemli olduğunu gösteriyor. Çünkü ortak ilgi alanları eşler arasında pozitif bir iletişim ve eğlencenin oluşmasını olumlu yön de destekler.
Mizah anlayışını yüksek tutun
İlişkiler de iyi bir mizah anlayışına sahip olmanın, ortalama bir günü daha eğlenceli hale getirmeye ve kötü bir günün yükünü azaltmaya faydası vardır. Mizah anlayışının pozitif bir yönde olması gerekmektedir. Çünkü negatif espriler sadece tansiyonu ve gerilimi artırır.
Birlikte zaman geçirin
Bir ilişkiyi uzun vade de tutmanın en önemli noktası birlikte olabildiğince çok zaman geçirmektir. Partnerler arasındaki paylaşım ancak bu şekil de artırılır. Ayda, yılda bir buluşan, ya da sevgilisinden çok diğer insanlarla zaman geçiren çiftlerin ilişkisi ne yazık ki kısa sürmeye mahkum edilir.
Partnerinize her zaman açık olun
Eşlerin birbirleri ile nasıl iletişim sağladıkları çok önemlidir. Sağlıklı bir ilişki içerisindeki çiftler, iyi ya da kötü her ne yaşarlarsa bunu partnerleri ile paylaşıyor, hiçbir şeyi içinizde tutmamalısınız! Çünkü olayları gerçeklikle paylaştığınız zaman hayatınızı da paylaşmış olacaksınız ve bu, zaman için de partneriniz ile aranızda oluşacak olan bağın daha kuvvetli olmasına ve her şeyin üstesinden gelmeniz de size çok yardımcı olacaktır.
Geçmişini kurcalamayın
Çoğu eşler, geçmişte kalan kişiler yüzünden ilişkilerini yıpratabiliyor. İlişkileriniz de, eski sevgili ya da eş hakkında olur olmaz sorular sormayın. Unutmayın geçmiş geçmişte kalmıştır.
Saygı, sevgi bir arada olmalı
Gerçek şu ki; sevmediğiniz biriyle uzun süre birlikte olamazsınız. Saygı duymadığınız birini de gerçek anlam da sevemezsiniz. Uzun bir ilişkinin sırrı kesinlikle saygıdan geçer. Bu nedenle, saygı ve sevgi mutlaka bir arada olması gerekir.