Yardımcı Oyuncunun Başrolden İyi Olduğu 10 Film

14.12.2022
Yardımcı Oyuncunun Başrolden İyi Olduğu 10 Film

Bir filmin kaliteli olması için pek çok etkeni sıralayabiliriz. Bunların arasında senaryo, sinematografi tarzı, yönetmenlik türü ve en belirgin şekilde oyunculuklar yer alır. Kaldı ki kamera arkası ekip yerine unutulmaz filmlere dair önce oyuncuları hatırlama sebebimiz de bununla ilgilidir.

İşte Yardımcı Oyuncunun Başrolden İyi Olan Filmler

Buna rağmen bazen en iyi oyunculuk, posterdeki en büyük isim tarafından da sergilenmez. Kimi zaman filmi bitirdiğimizde başrolü değil, yardımcı oyuncuyu hatırlıyor oluruz.

 

  • Kuzuların Sessizliği – Anthony Hopkins

    Meşhur Dr. Lecter, mutlaka hepimizi bir dönem rahatsız etmişti. Sir Anthony Hopkins, Kuzuların Sessizliği filminde hem bir deha, hem de dehşet verici bir katil yamyam karakter rolüne bürünürken oyunculuğuyla herkesin önüne çıkmayı başarmıştı. Clarice ile olan hapishane diyalogları kesinlikle bambaşkaydı.
    Jodie Foster da filme dair bir röportaj verirken, kendisiyle Hopkins’in filmde arasında hep cam veya parmaklıklar olduğunu söylemişti. Bununla beraber, Foster çekimler sırasında Hopkins’ten korktuğunu dahi itiraf etmişti. Filmdeki Jodie Foster’ın oyunculuğunu tabii ki inkar etmiyoruz fakat kabul etmek gerekir ki, Kuzuların Sessizliği denilince herkesin aklına Anthony Hopkins gelecektir.

  • Kuzenim Vinny – Marisa Tomei

    Ondan nasıl bahsetmeyiz ki? Marisa Tomei’nin Kuzenim Vinny filmine getirdiği enerji, komedi ve yapı kelimelerin de ötesindeydi. Filmde iki arkadaş yol kenarındaki bir markette durmaya karar verirken, kazara kendilerini bir konserve balık çalarken bulurlar ve kısa süre sonra tutuklanırlar. Sorgulamalar yüzünden kafaları karışan ve korkuya kapılan ikili, kısa süre sonra aynı gün markette bir cinayetin işlendiğini öğrenir.
    Joe Pesci’nin oynadığı Vinny karakteri ailenin avukatı olarak karşımıza çıkarken, beraber seyahet ettiği ve yakında eşi olacak Mona Lisa Vito karakterine ise Marisa Tomei hayat verir. Tomei unutulmaz bir komedi performansı sergilerken, aynı zamanda Oscar almayı da başarır.

  • Schindler’in Listesi – Ralph Fiennes

    Schindler’in Listesi filminin zorlayıcı bir soykırım yapımı olduğunun farkındayız ve açıkçası her yönetmen de bu koltuğa geçmek istemez. Buna rağmen Steven Spielberg 1993 yılında çıkardığı bu filmle son derece farklı bir bakış açısı getirirken, yapımın içeriğinin gerçekçiliği ve görsel detayları herkesi büyülemişti.
    Schindler’in Listesi bir ‘başyapıt’ muamelesi görürken, bunda oyunculuğun payı büyük. Her ne kadar Liam Neeson başrolde harika performans sergilese de, şeytani Amon Goeth rolünde karşımıza çıkan Ralph Fiennes’in oyunculuğu da avuçlarımızı terletmeyi başarmıştı. Karakterine olan bağlılığı kesinlikle büyüleyici ve dehşete düşürücüydü.

  • İhtiyarlara Yer Yok – Javier Bardem

    Coen Biraderler’in 2007 yılında yayınladığı film hafızalarımızda yer alırken, cast kadrosu o kadar başarılıydı ki herkes kendi rolünde göze çarpan bir oyunculuk sergilemişti.
    Fakat Javier Bardem’in de kötü karakter olarak karşımıza çıkmasının bir sebebi vardı. Yaptığı eylemlerle herkesi şok içine düşürürken Bardem’in o derin sesi ve ruhsuz bakan gözleri, izleyenleri sarsmayı başarmıştı.

  • Baba 2 – Robert de Niro

    Evet yanlış okumadınız, ilk filmden değil Baba 2’den bahsediyoruz. Francis Ford Coppola’nın devam filminde yer alan Robert de Niro muhteşem bir performans sergilemişti. Yapımda Don Corleone karakterinin gençliği, mafyaya girişi ve yavaş yavaş en aşağıdan yukarı doğru çıkması anlatılırken, kendisini ise Robert de Niro oynuyordu.
    1975 yılında De Niro bu performansıyla Oscar ödülünü kazanmayı başarırken, Coppola da yaptığı açıklamada bu ödülü hak ettiğini ve kendisinin sıradışı bir aktör olduğunu dile getirmişti.

  • Soysuzlar Çetesi – Christoph Waltz
    Tarantino klasiği bu film, sinemaya bakış açınızı dahi değiştirebilecek nitelikte. Bunun tek sebebi de özgün senaryosu ve yönetmenlik tarzı değil, aynı zamanda Christoph Waltz’ın sergilediği o ‘gerçek şeytani karakter’ oluyor.
    Waltz filmde Yahudi avlayan bir Nazi subayını canlandırırken, bu filmin ardından da bütün dünya oyunculuğuna saygı duymuştu. Şüphesiz yapımdaki en iyi oyuncuydu ve 2009 yılındaki En İyi Yardımcı Oyuncu Oscar ödülünü de almayı başarmıştı.
  • Mezun – Anne Bancroft
    Anne Bancroft, nam-ı diğer ‘Bayan Robinson’ o yıllarda her genç erkeğin ilk aşkı gibiydi. Güzel ve tahrik ediciydi fakat hepsinin ötesinde Mike Nichols’ın klasik yapımı Mezun’da parıldayan bir aktris olmuştu.
    Filmde Dustin Hoffman, ‘masum’ bir üniversite mezununu canlandırıyordu ve geleceğini planlıyordu. Buna rağmen Anne Bancroft’un film boyunca yaptığı hareketler ve o gülümselemeleri hiçbir zaman unutulmayacaktır.
  • Olağan Şüpheliler – Kevin Spacey
    Kevin Spacey’nin öne çıkmadığı bir film bulmak gerçekten zor ve Kayser Söze karakteriyle Türk seyircilerin gönlünde de taht kuran Olağan Şüpheliler bunların arasında. Bryan Singer’in yapımı Spacey hayranları için ‘Çölde vaha’ gibi olurken, filmin ‘twist’ dolu senaryosu bugünün modern filmlerinin bitiş şeklini de baştan şekillendirmişti.
    Son derece karışık bir suç olayını konu alan filmde Verbal Kint karakteri Kevin Spacey tarafından canlandırılırken, oyuncuya da bir Oscar ödülü getirmişti.
  • Sıkı Dostlar – Joe Pesci
    Hep muhteşem yan rol performanslarıyla tanınan Joe Pesci, Sıkı Dostlar filmindeki Tommy DeVito karakteriyle de Martin Scorsese klasiğinde baştan sona muhteşemdi. O kadar ‘doğal’ oynuyordu ki adeta gerçekten boş zamanlarında mafya üyesi olduğunu düşünüyorsunuz.
    Ray Liotta, Lorraine Bracco ve Robert De Niro gibi önemli oyuncuların da yer aldığı Goodfellas’ta mafya üyelerinin yavaş yavaş tepeye çıkması konu alınırken, hepsinin arasında en çok dikkat çeken ise Joe Pesci’ydi.
  • Kara Şövalye – Heath Ledger
    Heath Ledger’ı listenin başında görmek şaşırtmasa gerek. 2008 yılındaki Christopher Nolan’ın Batman uyarlaması Kara Şövalye, sinema tarihindeki yapı taşı filmlerden birisi olmuştu. Açıkçası bunda Joker rolüyle karşımıza çıkan Heath Ledger’In da payı çok büyüktü.
    Daha önce Joker rolüne Cesar Romero, Jack Nicholson ve Mark Hamill gibi isimleri görmüştük fakat Joker’in o gerçek karanlığını hiçbiri Heath Ledger kadar yansıtamamıştı. Film çekildikten sonra ise Ledger Manhattan’daki dairesinde ölü bulundu çünkü aşırı dozda ilaç kullanmıştı. Öldüğünde sadece 28 yaşındaydı fakat her zaman için Kara Şövalye’deki Joker performansıyla hatırlanacak.
YAZAR BİLGİSİ
Kişisel Gelişim ve Güzellik uzmanıyım. Kadınlar için önemli ve değerli konularda yazmayı çok seviyorum. Özellikle kadınların arayıp bulamadığı konuları, uzun süreli araştırmalarım sonrası aktarmayı daha çok seviyorum. Selamlar. :)
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.