Elon Musk genellikle “Gerçek Demir Adam” olarak adlandırılır ve bunun nedenini anlamakta oldukça kolaydır. İşte Güney Afrika’daki içe dönük küçük bir çocuğu nasıl Tesla, Boring Company ve SpaceX’in CEO’su olduğunun hikayesi.
Musk’ın milyarder akranları yeni sosyal medya stratejileri geliştirmeye veya reklam satmaya odaklanırken, dünyanın en zengin bilim kurgu dahisi hayal edilebilecek en fantastik konseptleri tercih ediyor. Bunlar akıllı arabalar, güneş enerjisiyle çalışan evler veya Mars’a gönderilecek olan roket gemileridir ve Musk, bunları gerçek hayat teknolojilerine dönüştürür.
Ama cidden, fani dünyamıza Elon Musk gibi bir çizgi roman karakteri nereden geldi? Onun gerçek hikayesi ne? Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, Musk, ilginç ve tuhaf bir yaşam sürdü. Vanity Fair’e göre, eğer işler istediği gibi giderse, bir gün Mars’ta ölecek.
Ebeveynleri Sağır Olduğunu Düşündü
Erken yaşlardan itibaren Elon Musk’un sessiz, derin ve içe dönük kişiliği ile öne çıkmıştı. Biyografi yazarı Ashlee Vance’e göre, Musk’ın annesi Maye, oğluna hayrandı. Bununla birlikte, Musk’ın bazı tavırları, özellikle de başkaları ismiyle seslendikleri zaman onlara dönüp bakmaması, onu endişelendirirdi. Bu doktorları da endişelendirmişti ve Musk’a sağır tanısı koymuşlardı. Buna karşılık, Musk’ın ebeveynleri, işitme duyunu geri getirmeyi umarak, adenoid bezlerini cerrahi olarak çıkartırdılar. Bu ameliyat davranışını değiştirmediğinde, Maye oğlunun işitme kaybına uğramadığını fark etti: Musk, kafasının içinde çok fazla zaman harcıyor, olasılıkları hesaplıyordu.
Musk’ın sessiz, içe dönük kişiliği, onu acımasızca istismar eden hiper-erkeksi yaşıtlarından bazılarını etkilemedi. Investopedia’ya göre Musk, aynı zamanda ebeveynleri boşandıktan sonra birlikte yaşadığı babası tarafından da istismara uğramıştı. Çocukluğundan bahseden Musk, yaşadığı bu zorbalıkların büyümeyi zorlaştırdığını söyledi. ‘’Okuldan çeteler tarafından kovalanıp sonra eve gelirdim ve burada da değişen pek bir şey olmazdı. ”
Sadece 12 Yaşındayken Video Oyunları Yapmaya Başladı
Ashlee Vance’e göre; Musk sosyal yaşamında dayanmak zorunda olduğu eziyetlere rağmen, Hitchhiker’in Galaksi Rehberi gibi çizgi romanlarda ve bilim kurgu romanlarındaki iyi-kötünün arasındaki dramatik savaşlarda teselli bulurdu. Musk, bu süreçte zekasını “dünyayı daha iyi bir yer yapmak” için kullanması gerektiğine inanmaya başladı.
Bu hikayeler onun hayal gücünü ateşledi ve gençken bile kafasını yaratıcı bir şekilde kullanmaya başladı. The Verge’a göre, Musk, 12 yaşındayken Blastar adındaki kendi bilgisayar oyununu kodladı. Unutmayın, bu 1984 yılında, bugünkü iPad kullanan bebek ve çocukların nesillerinden on yıllar önce yaşandı. PC ve Office Teknolojisi dergileri, Blastar’ı çok etkileyici buldular ve Musk’tan 500 dolarlık bir çek karşılığı oyunun kodunu satın aldılar. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, genç Musk’ın tutkuları burada bitmedi. Esquire’ye göre, 16 yaşına geldiğinde, lisenin köşesinde kendi özel iş yerini açmaya çalışıyordu, ancak bu çaba devlet tarafından engellendi.
Zorunlu Askeri Görevden Kaçmak İçin Güney Afrika’yı Terk Etti
Elon Musk büyük hayalleri olan akıllı bir çocuktu ve bu hayalleri gerçeğe dönüştürmek için çabaladı. Ülkesinde kalmaya niyeti yoktu ve Amerika’ya erken yaşlarda gitmek istemesine rağmen, batıya taşınması ergenliğinin son yıllarında oldu. Bu noktada, Dış Politika tarafından belirlenen, Musk gibi genç Güney Afrikalıların orduda hizmet etmeleri ve apartheid olarak bilinen kurumsallaşmış ırk ayrımcılığının sistemini zorla uygulamaya koymaları gerekiyordu. Musk buna katılmayı istemedi, daha sonra, “siyah insanlara eziyet etmenin zaman geçirmek için gerçekten iyi bir yol gibi görünmediğini” söyledi.
Musk kaçış planını hazırladı. Annesi Kanadalıydı, bu yüzden kafasında bir matematik hesaplaması yaptı ve Güney Afrikalıdan ziyade Kanadalı bir göçmen olarak ABD vatandaşı olmanın daha kolay olacağını düşündü. Kanada’daki annesinin ailesini ziyaret etmeye başladı, daha sonra Ontario’da okula gitti ve sonunda Pennsylvania Üniversitesi tarafından kabul edildiğinde Amerika’ya gitme şansı buldu. Musk’ın planı istediği gibi gitmişti. Kuzey Amerika’ya taşındıktan sonra, ailesinin çoğu da onun peşinden gitti.
Üniversite Deneyimi Benzersizdi
Üniversite; çalışma, kendini geliştirme ve bir sürü fatura ile uğraşma zamanıdır. Peki bir öğrenci her şeyi nasıl karşılar? Tabii ki kolay değil ama Vogue’a göre 1990’ların başındaki Elon Musk olsaydınız, bir ev kiralayıp bu evi öğrenci gece kulübüne çevirirdiniz. Musk ve oda arkadaşı Adeo Ressi düzenli olarak Pennsylvania Üniversitesi’ne katılan 1000 yeni öğrenciye hoş geldin partileri düzenlerdi ve bu öğrencilerden giriş ücreti alırlardı. Musk için, bu ev kirasını ödemek için akıllıca bir yoldu. Parti devam ederken o, çoğu zaman yatak odasında olurdu.
Pennsylvania’daki zamanını hem fizik hem de ekonomide derece ile tamamladıktan sonra Musk, enerji fiziği üzerine doktora yapmak için Stanford Üniversitesi’ne gitti. Şaşırtıcı bir şekilde, sadece iki gün sonra Stanford’u bıraktı. Ama bu isyankar bir hareket değildi. Musk, tüm dünyadaki internet etkisinin farkındaydı ve bu daha yeni yeni başlamışken bu konuda bir girişim de bulunabileceğini düşündü. Belki de bu yüzden hala üniversite dereceleriyle ilgilenmiyordur.
Encyclopedia Britannica’ya göre 1995 yılında Musk, daha Google Maps diye bir şey yokken ona benzer Zip2 adında bir uygulama kurdu. Compaq, 1999’da Zip2’yi 307 milyon dolara satın aldı ve Musk’ın eğlenceye başlaması için bu yeterli bir rakamdı.
PayPal Mafyası’na Katıldı
“PayPal Mafya” terimi kulağa, PayPal’ı Venmo ile aldattığınız zaman, kapınıza dayanıp size tehditler savuracak bir gangster topluluğu gibi gelebilir. Ancak The Verge’e göre, şirketin kurucuları, Elon Musk, Peter Thiel ve Max Levchin’dir. 1999 yılında Zip2’yi sattıktan sonra Musk, X.com adlı bir finansal hizmetler şirketi kurdu. Aynı zamanda, Thiel ve Levchin çok bilinmeyen (ve çoğunlukla kullanılmayan) dijital para transfer programını “PayPal’’ı yöneten Confinity adlı bir şirkette çalışıyorlardı. Confinity ile X.com bir araya geldi ve bu birleştirilmiş şirket 2001 yılında resmen PayPal olarak adlandırıldı. Tamam, evet, bu Elon Musk gibi gelecekteki bir roket uzmanı için kulağa basit geliyor, ama bir yerden başlamalıydı.
Sıra Büyük Şirketlere Geldi
İşte şimdi Elon Musk’ın nasıl bugün bildiğimiz Elon Musk olduğu bölümdeyiz. Musk, ihtiyacı olan bütün parayı PayPal’dan kazandığında, en çılgın fikirlerini uygulamaya koymaya başlamak için özgürce istifa etti. Bu yüzden her biri bugün dünyanın en büyük sorunlarının birçoğunu çözmeyi hedefleyen farklı şirketler kurdu.
Kendinden sürüş özellikli arabalarıyla Tesla adlı küçük bir şirketi var. Sonra, önümüzdeki on yıl içinde insanları Mars’a göndermek için kurduğu SpaceX var. Ama hey, burada bitmiyor. Örneğin, tıkanmış şehir trafiğinden bıktın mı? Elon Musk bıkmıştı, bu yüzden Boring Company’yi trafik sıkışıklığını hafifletmek için derin yeraltı tünellerini kazmak amacıyla yarattı. Peki güneş enerjisi ne olacak? SolarCity adlı şirketi, sadece güneş panelleri kurmakla kalmayıp eviniz için şarj edilebilir solar “Powerwall” pilleri inşa ediyor. Liste devam ediyor ama Musk aslında şu anda aklındaki her şirketi kurmadıysa da, hepsi için yol gösterici bir yaratıcı güç haline geldi.
Bir Keresinde İflas Etti
Elon Musk’ın uğraşacak çok işi olduğunu göz önünde bulundurursak, ara sıra engellere takılması gayet normal. New York Times’a göre, 2010 yılı ona hiç iyi gelmedi. Parası tükenmişti ve sürekli diğer zengin arkadaşlarından borç istiyordu. Tabi ki bir milyonerin batmasıyla, normal gelirli bir insanın batması aynı şey değildir. CNBC’nin açıkladığına göre, Musk “varlık zengini” ve “nakit fakiri” idi. Bu, potansiyel bir servete sahip olmak anlamına geliyordu. Fakat gerçek yatırım tutarı elde etmek, onun sevgili şirketlerindeki bir takım hisseleri yada direkt şirketilerini satmak anlamına geliyordu. Hisselerini satmak o zaman için finansal anlamda mantıklı olabilirdi ama o bunu yapmadı. Bu bekleyişi sonunda istediği gibi sonuçlandı: Şansı döndü ve şimdi milyardar.
İlişki Geçmişi Karmaşık
Musk, özel hayatıyla ilgili olarak oldukça sessizdir, fakat Independent’a göre, romantik ilişkiler onun için son derece önemlidir. Daha önce, “Eğer aşık değilsem, uzun süreli bir ilişki içerisinde değilsem, mutlu olamam” demişti ve boş bir evde yalnız uyumayı moral bozucu bulduğunu itiraf etmişti. Ancak, gezegendeki en meşgul adamlardan biri olmak, Musk’un özlem duyduğu ruh eşini bulmasını zorlaştırdı ve bu da biraz karışık bir ilişki tarihine neden oldu.
İlk eşi, yazar Justine Wilson ile Musk Kanada’daki üniversite günlerinde tanıştı ve çift de 2000’de evlendi. Her ne kadar çift Elon’un “hayatının aşkları” olarak tanımladığı beş çocuğa sahip olsa da, 2008 yılında kötü bir boşanma yaşadılar. Elon Musk daha sonra Talulah Riley ile evlendi. Ne yazık ki, bu ikinci evlilik sekiz yıl sonra bitti. Musk’un en yeni ilişkisi aktris Amber Heard’la oldu, ancak bildirildiğine göre ikiside bir ilişki içinde olmak için fazla meşguldüler. Şimdilik Musk hala doğru kişiyi arıyor.
İlk Oğlu Daha Bebekken Öldü
2002’de, Elon ve Justine ilk oğulları Nevada Alexander Musk’ın ölümüyle büyük bir üzüntü yaşadılar. Nevada, aniden bebek ölüm sendromu (SIDS) olarak bilinen bir hastalığa yakalandı ve nefes almayı bırakmadan önce sadece on hafta yaşadı.
İnsanlığı Yapay Zekaya Karşı Korumak İstiyor
Bazı insanlar asla büyük bir ev alamayacaklarından endişelenirler. Bazı insanlar faturaları hakkında endişelenir, bazı insanlar hiç bir zaman güzel bir gelecek görmeyeceklerinden endişelenir. Ama Elon Musk’ın uykularını kaçıran mesele, insanlığın Skynet benzeri bir yapay zeka tarafından yok edilmesi ihtimalidir. Musk, zamanını, parasını ve uzmanlığını, geleceği bu tür kötü robotlardan arındırmak için harcıyor.